Yaz aylarının vazgeçilmezi olan güneş gözlükleri, artık hayatımızda mevsimsiz olarak yerini alıyor. Göz sağlığı açısından önemli bir tamamlayıcı olan güneş gözlükleri şimdi stilinizin tamamlayıcısı. Bu işin uzmanı ve tedarikçisi olan Atölye Gözlük’ün kurucuları Esen Demir ve Kaan Parlakçakıl’a bu sezona ve gözlük kültürüne dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Eskiden yazlık bir aksesuar olan gözlükler artık bir mevsime bağlı kalmadan yaz kış kullandığımız aksesuarlardan oldu diyebilir miyiz?
Evet kesinlikle öyle oldu. Güneş gözlükleri artık bir stilin en önemli yansıtıcısı diyebiliriz. Özellikle son dönemde insanlar kıyafetlerini kombinlerken gözlük vazgeçilmez bir parça olmaya başladı. Tabii gözlüğü bir aksesuar olarak görmemizin dışında, dışarıdan gelen zararlı ışınları keserek göz hassasiyetimizi korumasını sağlıyor bu yüzden gözlüğün artık sadece aksesuar olarak değil. Hayatımızın her alanında var olduğunu görüyoruz.

Bu dönüşüm ve gelişim süreci nasıl oldu?

Artık tüm dünyada göz hastalığı oranları çok yüksek. Uzun saatler boyunca bilgisayara bakmamız ve bundan dolayı gözlerimiz için zararlı olan ışınlara maruz kalmamız gözlük ihtiyacını da oldukça arttırıyor. Bu sadece optik anlamında değil az önce de bahsettiğim gibi dışarda güneşe karşı da gözlerimizi korumamız gerekiyor. Gün geçtikçe insanlar bu konuda daha bilinçleniyor. Bunun bir lüksten çok ihtiyaç olduğunun farkındalar ve bu ihtiyaçları doğrultusunda tüketim yapıyorlar.

Türkiye’ye distribütörü olduğunuz dünya markalarını getiriyorsunuz. Bu markaları getirirken kriterleriniz ne oluyor?

Özellike dünya modasını ve trendleri yakından takip ediyoruz. Ürünlerimizi de seçerken kendini ispatlamış, belli bir kaliteye sahip olan markaları tercih ediyoruz. Kaliteleri çok yüksek olan bu markalarımızı da Türkiye içerisinde de her yere vermiyoruz çoğunu kendi mağazalarımızda satıyoruz. Dediğim gibi bir moda markası olması dışında el yapımı bir ürün olması ve sadece gözlük üreten firmalar olması bizim için en önemli kriter diyebiliriz. Türkiye’de dünyaca ünlü markaların bulunulabilirliği açısından da tercih edilmemiz bizi ön plana çıkarıyor.

Türkiye gözlük kullanma kültürü açısından nasıl bir konumda sizce?

Türkiye gözlük kullanımına yeni yeni başlıyor diyebiliriz.Her geçen sene bu kullanım daha da artıyor fakat en azından henüz avrupa gibi olmadığımızı söyleyebilirim. Avrupa bu konuda gerçekten bizim önümüzde. Tabii bunu ekonomik durumla da bağdaştırabiliriz. Gelir seviyemiz yukarı çıktıkça bu farkındalık daha da artıyor. En azından erişilebilirlik daha kolay oluyor.

2023’te artık teknoloji ile bağlantılı modeller görüyoruz. Siz bu eklektik yapıyı nasıl buluyorsunuz?
Bazı ürünlerde mesela güneş gözlüğü olarak sap detaylarından AirPodslar ya da işte kulaklıklar geçiyor ve bu şekilde hem müzik aksesuarı hem gözlük aksesuarı olarak tercih ediliyor. Yani bir çok noktada yine aynı konuya geliyoruz artık her şeyin dijitalleşmiş olması, teknolojinin bir üst seviyeye gelmesi hayatımızın her alanına dokunduğu gibi aksesuar, gözlük, çanta bütün ürünlerle bütünleşiyor ve bir çok noktada bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Tabii bir çok noktada teknolojiyi tercih edenler var. Ama en azından şu an için talepelerin çok fazla olmadığını söyleyebilirim. Belki zamanla bu talepler artabilir.