Bursa aslında İstanbul’a o kadar yakın olupta sadece İskender Kebap’ı, kaplıcaları ve kayak merkezi Uludağ ile bildiğimiz bir şehir. Bursa’nın bambaşka bir yönünü deneyimlerim ile birlikte sizlerle paylaşacağım.
Bursa’da yapılacak onca şey var ki. Kültür Sanat bakımından oldukça gelişmiş bir şehir olan Bursa’da tiyatrolardan sergilere birçok seçenek bulabilirsiniz. Son zamanlarda en çok dikkatimi çeken sergi ise 19 kasıma kadar devam edecek olan Hakan Yılmaz’ın solo sergisi ‘Gates of Eternity’ oluyor. Hakan bu sergiyle üçüncü solo sergisini gerçekleştirmiş ve aslında var olan koleksiyonuna Bursa’ya özel beş eşsiz çini çalışmasını da koleksiyonuna eklemiş.
Bursa’da nerede konaklanır diyenlerdenseniz. Sheraton Bursa genel müdürü Pelin Ulusoy’dan tüm personele pozitifliğiyle sizi ev konforunda hissettiriyor. Açık büfe kahvaltısı bir şehir oteline göre en dikkatimi çeken detaylardan. Hem bu kadar az ve öz olup hem de bu kadar çeşitliliği ve tazeliği korumak önemli bir detay. Odalarındaki panoramik şehir manzarası da odanızdan çıkmadan bile şehrin tadını çıkarmanıza olanak sağlıyor.
Ve yemek Bursa’da sadece İskender Kebap mı yoksa köfte mi yenilir sorusuna gelecek olursak. Tabii ki hayır, Bursa geleneksel bir şehir gibi gözükse de oldukça modern ve dünya mutfağından restoranları barındıran bir şehir. Aslında çok bilinmez ama Bursa’nın denize kıyısı olduğu için balık kültürü de oldukça gelişmiş. Eğer denizi görmeden balık yemek olmaz diyenlerdenseniz Giritli sizin için uygun ama deniz olmasın ben lezzettin peşindeyim diyenlerdenseniz Calypso Balık önerilir.
Dünya mutfağı olarak nereyi önerirsiniz derseniz de Pinot bence Bursa’nın önde gelen İtalyan’larından oluyor. Melanzane’sini ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden özenle seçtikleri şarap kavını denemeniz önerilir.
Pazar günü için ise Balat’ta bir orman yürüyüşünün ardından Blooming Brothers’ da sabah kahvenizi yudumlayıp, atıştırmalıklar ve sandviçleriyle Bursa’nın bambaşka bir yüzünü görmek isteyebilirsiniz. İçerisindeki sanat eserlerine de göz atmanız önerilir.