Kanal D’nin sevilen dizisi Üç Kız Kardeş’in oyuncularından Nazlı Senem Ünal ile bir araya geldik. Sete geldiği ilk andan son ana kadar pozitif enerjisi ve güler yüzünü gördük Nazlı’nın. Oynadığı karakter Mine’nin aksine daha hayat dolu, daha pozitif ve bir o kadar ne istediğini bilen bir kadın duruyordu karşımda. Röportajı yaparken karakterini hem kendi gözünden hem de bir kadının gözünden çok iyi analiz edebildiğini gördüm Nazlı’nın. Bunu rolüne de bir o kadar iyi yansıtıyordu. Röportajımızı gerçekleştirirken Nazlı Senem Ünal’ın yazarlık girişimleri olduğunu da öğrendim. Kim bilir belki ilerleyen dönemlerde onu kendi yazdığı bir oyunda görebiliriz.

Bluz, Network
Şort, Perspective
Kemer, Zara
Çizme, Loie
Takılar, Editöre ait

“Üç Kız Kardeş” dizisinde Mine karakterini canlandırıyorsunuz. Sizin Mine ile kesiştiğiniz noktalar oldu mu?
Mine ile birbirimizden çok farklıyız. O yüzden, onu anlamaya çalışmak ve ona hayat vermek benim için çok daha keyifli hale geldi bu süreçte. Oyuncu olarak bazen karaktere yaklaşırken ‘Bu durumda ben olsaydım ne yapardım?’ diye soruyoruz kendimize ama söz konusu benden çok farklı bir karakter olan Mine olunca, bu teknik hiç işlemedi bende. Mine çok kestirilemez, ön görülemez bir kadın. Her senaryo geldiğinde beni de epey şaşırtıyor yaptıkları ve böyle olunca oynamak daha keyifli oluyor benim için. Mine güçlü, sevdiği adama çok bağlı ve onun için sonuna kadar savaşabilecek bir kadın. Belki bu noktalarda biraz benziyoruz ama tabii Mine’nin uyguladığı yöntemleri uygulamazdım. Onun kadar savaşçı değilim. Savaşı kazanabilmek için yapamayacağı şey yok. Gözü kara yani. Kazanmak için başkalarının zarar görmesi gerekiyorsa, yapacak bir şey yok onun için. O kendini bu savaşta çok haklı görüyor. Bu hale gelmek onun tercihi değildi ve geldi. Bu noktada da hırslarına yenik düştü ve düştükçe kaybetmeye, daha çok dibe batmaya başladı zaten. Battıkça daha da öfkelendi. Ben olmuyorsa zorlamamayı tercih ederdim ve vazgeçerdim. Gururum ve kendime verdiğim değer hırsımdan, öfkemden çok daha ağır basardı. Kısacası çok farklı insanlarız Mine’yle ama kadın olarak benzer noktalarımız da var tabii.
Mine genellikle hırslarına yenik düşen bir karakter. Sizin hırslarınıza yenik düştüğünüz anlar oldu mu?
Ben de hırsları olan bir insanım ama aksini söyleyen yalan söylüyordur bence. Herkesin hırsları var, önemli olan bunu olumlu kullanabilmek. Benim başarılı olma hırsım var mesela ama bu beni besliyor, geliştiriyor beni yıpratmıyor ya da başkasına zarar vermiyor. Mine gibi hırslarıma yenik düştüğüm bir durum olmadı yani hayatımda.

Büstiyer, Love on Friday
Etek, Vandy Velucci
Bot, Loie
Yüzük, Swarovski
Siz dışarıdan bir göz olarak Mine, Somer ve Türkan’ın ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben bu üç kişiden biri olsaydım üçünün de hareket ettiği gibi etmezdim sanırım. Mine evet Somer’e çok güçlü bir şekilde bağlı, çok aşık ama onun yerinde olsaydım beni artık sevmeyen biri için bu kadar uğraşır mıydım, sanmam. Türkan kadar sabırlı da olamazdım muhtemelen. Ona söylenen büyük bir yalan var ortada. Ben daha çok Somer’e kızıyorum bu üçlüde. Somer’e ve aslında Korman ailesine. Bu iki kadının da bu hale gelme sebebi onlar gibi geliyor. Bir bakıma gerçekten Türkan ve Mine benzer kaderi paylaşan ama apayrı yöntemler deneyen iki farklı kadın.
Oyunculuğa tiyatro ile başladınız. İlerleyen dönemde sizi bir tiyatro oyununda izleyecek miyiz?
Çok istiyorum. Sahneye çıkmayalı epey zaman oldu ve gerçekten çok özledim. Aklımda kendi yazmak istediğim bir iki metin fikri de var. Bir tanesini de ufak ufak yazmaya başladım hatta. İki kişilik bir oyun olacak. Bir arkadaşımla beraber yazın prova almak üzerine konuşuyoruz zaten ama ne zaman hayata geçirebilirim emin değilim. Dizi çok yoğun gidiyor ve çoğunlukla Ayvalık’tayım. Şu an tüm önceliğim Mine’yi hakkıyla oynayabilmek. Ama tabii ki tiyatro hayatımda hep olacak ve yakın bir gelecekte de yapmak istiyorum.
Dijitalde de Türkiye’de birçok girişim var ve siz dijital işleri nasıl buluyorsunuz?
İzlediğim ya da takip ettiğim çoğu iş dijital platformda. Her izleyiciye hitap eden bir sürü özgün içerik sunuyor dijital platformlar. Daha özgür ve bağımsız bir alan gibi geliyor bana. O yüzden dijitalde yer alan senaryosu güçlü bir projede yer almayı ben de çok isterim.

Etek, Afffair
Bot, Loie
FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY: EGEMEN PIRLANT
FOTOĞRAF ASİSTANI / PHOTOGRAPHY ASSISTANT: HİLAL İNCE
STYLING: MELİKE KARABULUT
STYLING ASİSTANI / STYLING ASSISTANT: ŞİMAL KELEŞ
SAÇ & MAKYAJ / HAIR & MAKE UP: HİLAL GÜRSOY, FURKAN KARAKOL (HOUSE OF MELİS STUDIO)